Last Updated on 4 Mayıs 2019 by zaggor
Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) yeni Başkanı Müberra Eresin, Başkan Yardımcısı Armin Zerunyan ve Genel Sekreter İsmail Taşdemir turizm basını ile bir araya geldi.
Turizm sektörünün son gündem maddelerine ilişkin TÜROB’un yorum ve önerilerini paylaşan Eresin, Turizm Geliştirme Fonu ile ilgili görüşlerini de açıkladı.
TÜROB’un şehir otellerinin bir arada olan, güncel konuları birlikte takip eden, sorunları birlikte izleyip çözüp gerekli desteği vermeye çalışan bir STK olduğunu vurgulayan Eresin, şöyle konuştu: “Birincil hedefimiz Türkiye’deki şehir otelleri üye sayımızı yukarıya çıkarmaktır. Uluslararası markaların, zincir otellerin tamamı bizde üye. Tüm otellere aynı mesafede duruyoruz ve aynı şekilde her biri için fayda sağlamaya çalışıyoruz. Üye sayısını artırmak konusunda kesinlikle hedefimiz var. Büyük şehirlerde hemen her otel bize üye zaten, orada bir sıkıntı yok. Onun yanında bölgesel gelişimlerde daha aktif çalışıyor olacağız. Bölgesel gelişimlere de daha fazla eğiliyor olacağız.”
Turizm Geliştirme Fonu (TGF) için çıkarılacak kanunu değerlendiren Müberra Eresin, bunu desteklediklerini ama katkı olarak en çok konaklama kesiminden pay alınacağının altını çizdi. Eresin, “Bu kanunun altında bir çerçeve çizilmesi ve herkese söz hakkı tanınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda, diğer sektör birlikleriyle de aramızda bir sorun yok. Bizim için önemli olan efektif çalışabilmek. Türkiye Otelciler Birliği olarak biz, aktif çalışan bir birliğiz. Nerede görev alırsak hakkıyla yerine getirir ve üyelerimizi en iyi şekilde temsil ederiz” dedi.
TGF’nin turizme büyük katkı sunacağına inandıklarını ifade eden Eresin, ancak yüzde 1 oranının yüksek olduğunu kaydetti. Eresin şöyle devam etti: “Fonda toplanacak paranın yüzde 70’inin tanıtımda, yüzde 10’unun işletim giderlerinin karşılanmasında yüzde 5’inin Maliye Bakanlığı payında ve yüzde 15’inin de marka olmuş şehirlerin altyapı sorunlarının çözülmesinde kullanılması taslakta madde olarak yer alıyor.”
TÜROB Başkanı Ersin, turizmin ana kaynak pazarlarının son durumuna ilişkin de şu bilgi notlarını paylaştı:
“Almanya: Pozitif beklentilerimiz sürüyor. Ancak Türkiye’ye yoğun seferleri olan iki havayolu şirketi battı. Bu gelişmenin etkilerine dikkat edilmeli. Bu uçuşların boşluğunu doldurmak gerekiyor. Almanya hem şehir hem resort otelleri için bizim vazgeçilmez pazarlarımızdan biri. Şehir otellerine daha çok geleceklerini düşünüyoruz. Yine büyük pazarlarımızdan biri olmaya devam edecek.
Çin: Ana beklentimiz Çin’den daha fazla turist alabilmek. Bütün dünya zaten o pazarın peşinde. Bizim yaptığımız çalışmalar sonunda iki önemli havayolu şirketi İstanbul’a tekrar sefer başlattı. Bu iki havayolunun uçması zaten çok çok önemli bir sonuç. Bazı mevzuat sorunları var ama zaman içinde çözüleceğini düşünüyoruz. Zaten çözemezsek Çin pazarından bir beklentimiz olması imkansız.
Japonya: Japonya pazarından çok fazla beklentimiz var. Geçtiğimiz yıllarda önemli düşüş kaydetti bu pazar. Kültür turizmi için geliyorlar. Türkiye zaten kültürel turlar için vazgeçilmez bir destinasyon. Yavaş yavaş tekrar yukarı gidiyor.
Hollanda: Yeniden 1 milyon barajını aştı. Yükseliş sürecektir. Beklentilerimiz olumlu.
İngiltere: Bu pazardaki durgunluk 2018 itibariyle pozitife geçti. 2019’da da aynı trendin devamını bekliyoruz. İngiltere Brexit nedeniyle biraz kendi derdine düşmüş durumda. Ama yine de İngiliz pazarında da Türkiye satışları açıldı. Özellikle şehir otellerinden bahsediyorum. Bir takım broşürlere girdi. Daha da artacaktır.
Ukrayna: Antalya’nın yanı sıra İstanbul, Kayseri ve Kapadokya’ya başlayan ilgi dikkat çekiyor. Kayseri’ye charter uçuşları başladı.
Yunanistan: En fazla gelişme gösteren pazarlarımızın başında geliyor. Yükseliş sürecektir.
Rusya: Geçen yıl talepte önemli artış oldu. Bu yıl artış aynı oranda olmasa da canlı bir pazar olmaya devam edecektir.
İtalya: Önemli artışlar var. İtalya pazarında çok büyük bir hareket görüyoruz. Neredeyse sıfırlamış bir pazardı. Birden bire önemli bir hareket başladı.
İspanya: İspanyollar daha yavaş, daha temkinli. Bu pazar da yavaş yavaş açılıyor.
Güney Amerika: Kişi sayısı henüz düşük olsa da Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerden talepde ciddi artışlar söz konusu. Latin Amerika pazarı THY’nin birçok pazarda olduğu gibi uçuş sayılarının artırılmasıyla ivme kazandı. Çok büyük rakamlar değil belki ama sıfırdan gelen bir pazar. Ayrıca sadece yaz sezonunda değil bütün bir yıl geliyorlar. Bu da Latin Amerika pazarını önemli kılıyor.
Ortadoğu-Körfez: Vazgeçilmez pazarımız. Zaten yıllardır varolan bir pazar, hâlâ da artarak devam ediyor. Genel olarak Ortadoğu turistinin seyahat ettiği dönem Ramazan Bayramı’ndan başlıyor, okulların açıldığı eylül başına kadar devam ediyor. Şehir otellerimizde Ortadoğu hareketi de bu dönemde gerçekleşiyor. Daha çok seyahat eden Avrupalı turist genellikle şehir otellerinde pek temmuz, ağustos aylarında seyahat etmiyorlar. Şu anda özellikle 15 Mart’tan itibaren Ramazan Bayramı’nın başlamasına kadar şehirlerde Ortadoğu ağırlıklı demek pek doğru olmaz. Çinli var, Japon var, Hindistan var. Yani Pazar çeşitlenmesini yeniden sağlamaya çalışıyoruz.