Last Updated on 2 Ocak 2020 by Turizm Günlüğü
Turizm sektörüne yatırım kararı vermeden önce sektörü gelecekte neler beklediğine bir göz atmak gerekiyor. Konuya dair 7 hususu mercek altına alınmış, Türkiye turizm sektörün ilgisine sunulur.
Turizm sektörü değişen müşteri taleplerine yönelik olarak kendini yeniden yapılandırma dönemine girdi. Demografik değişiklikler, gelişen ihtiyaçlar ve teknolojik yenilenmeler önümüzdeki yıllarda turizm sektöründe iş yapış biçimini değiştirecek gibi gözüküyor.
traveldailymedia.com internet sitesinde Christian Tolentino’nun konuya dair görüşlerini belirttiği değerlendirme yazısından öğrendiğimize göre turizmin geleceğine yönelik 7 husus öne çıkıyor.
ASYA’DA GELİŞEN ORTA SINIF
Önümüzdeki yıllarda turizm talebinde en belirgin artış Asya’dan geleceğe benziyor. Yazıda belirtildiğine göre 2015-2030 yılları arasında dünya çapında 2.4 milyar insan orta sınıfa dahil olacak. Bu katılımın yüzde 90’nının Asya’dan gerçekleşmesi bekleniyor. 2030’a gelindiğinde uluslar arası alanda seyahat eden kitlenin yüzde 30’u Asyalı olacak.
DİJİTALLEŞME
Milenyum neslinin sahneye çıkışı ile birlikte tatil anlayışlarında da önemli değişiklikler yaşandı. Teknoloji ile büyüyen bu gençlerin turizm sektöründen dijitalleşme talepleri var. Bu kitle seyahat etmeyi seviyor ancak alışkanlıklarından da vazgeçmek istemiyor. Bu nedenle sektörün sosyolojik olarak bu nesli iyi tahlil etmesi ve teknolojik yatırımları bu minvalde alması bekleniyor.
PAYLAŞIM EKONOMİSİNİN REVAÇTA OLMASI
Geride bıraktığımız son birkaç yılda çevrimiçi seyahat işlemlerinde artış oldu. 2015 yılında, ilk 30 dijital şirketin pazar değerinin yüzde 30’u Airbnb, Uber veya HomeAway gibi ortak platformlardan geldi. Bu nedenle, paydaşların seyahat edenler için bu gibi benzersiz seçenekler sunan programları uyarlamaları ve güçlendirmeleri sektörde yeni trendleri yakalamalarını sağlayacak.
TURİZMDE SORUMLULUK SAHİBİ OLMAK ÖNEMLİ
Çevreye duyarlı bir nesil geliyor. Turizm sektöründe yatırım yapmayı planlayan sermayedarların yatırımlarını çevre duyarlılığı yönünde yapması hayatta kalmalarının önemli bir unsuru olacak. Dünya çapında faaliyet gösteren seyahat ve otelcilik işletmeleri şirket felsefelerinde bu yönde bir değişikliğe gidiyor. Söz konusu şirketler atık ve gelişen teknolojiler konusunda yeni yatırımlar için kolları sıvamış durumda.
TEK BAŞINA SEYAHAT ETMEYİ TERCİH EDENLER ARTIŞTA
Tatillerini seyahat ederek geçirmeyi düşünenlerin yüzde 50’si yılda en az bir kez yalnız tatil yapmayı tercih ediyor. Başını kadınların çektiği bu eğilimde artış yaşanması bekleniyor. Tatil paketlerini hazırlarken bu yalnız gezginleri de göz önünde bulundurmak ürün çeşitliliğine katkı sunabilir.
KİŞİSELLEŞTİRME
Günümüz gezginleri, kişisel tercihlere ve geçmiş davranışlara dayalı olarak kişiye özel deneyimlere değer veriyorlar. Epsilon’un yaptığı araştırmaya göre, tüketicilerin yüzde 64’ü kişiselleştirilmiş müşteri hizmetlerinin servis hızından daha önemli olduğunu düşünüyor. Araştırmada tüketicilerin yüzde 94’ünün kişiselleştirilmiş deneyimler sunmaları durumunda seyahat ve eğlence şirketleriyle iş yapma olasılıklarının daha yüksek olacağını belirttiği üzerinde duruluyor.
ÜRÜN DENEYİMİ
Tatilcilerin ürün deneyimi paradigmasında son yıllarda yaşanan değişimler turizmin geleceğini de belirleyecek nitelikte. Gezginler giderek daha otantik, kültürel ve eşsiz bir deneyim arayışı içindeler.