Last Updated on 15 Şubat 2020 by Turizm Günlüğü
Red Light District ve esrarın turizmin başlıca unsurları haline gelmesinden yakınan ve turist kalabalığıyla mücadele etmek isteyen Amsterdamlı yetkililer bu kez de yabancılara esrar satışını yasaklayacağını duyurdu.
Kontrolden çıkan turizm artışıyla bir süredir mücadele eden Hollanda’nın başkenti Amsterdam, genelevleri ve seks işçilerinin kendilerini sergiledikleri vitrinlerle ünlü Red Light District’i turistik turlara kapatma kararının ardından şehrin imajını düzeltecek bir uygulamayı daha hayata geçirmeye hazırlanıyor.
Amsterdam’ın ilk kadın Belediye Başkanı olan Femke Halsema, esrara karşı sergilenen hoşgörü politikasının turistler tarafından suiistimal edilmemesi amacıyla yabancı ziyaretçilere esrar satmayı yasaklama fikrini yerel meclise sundu.
100 KİŞİDEN 11’İ “ASLA GELMEM” DİYOR
Halsema, Red Light District’in bulunduğu Singel bölgesini ziyaret eden ve yaşları 18 ile 35 arasında değişen 100 kişiyle yapılan bir anketi örnek olarak gösterdi. Anket, esrar satışının Amsterdam’ı tercih etme nedenlerinin başında geldiğinin ortaya koyuyor.
Sputnik’in aktardığı habere göre 100 turistten 34’ü daha önce ziyaret ettikleri Singel bölgesinde esrar satışının yasaklanması halinde artık daha seyrek geleceğini söylüyor. 100 kişiden 11’i ise bir daha hiç gelmeyeceğini vurguluyor.
Araştırmaya katılanların yüzde 40’ı yasağın hayata geçirilmesi halinde Amsterdam ziyaretlerinde kenevir ya da ot kullanmayı bırakabileceğini belirtiyor. Öte yandan araştırmaya katılanların yüzde 18’i “bir şekilde esrar bulabileceğini düşündüğünü” söylüyor.
TURİST GRUPLARI DA 15 KİŞİYLE SINIRLANACAK
Öte yandan Belediye Meclisi ayrıca turist gruplarını 15 kişiyle sınırlamayı ve dar köprüler, apartman önleri, restoran ve bar girişleri gibi oldukça yoğun olabilecek noktalarda durmalarını yasaklamayı da gündemine aldı. Bu yasağı çiğneyenlere 190 euro para cezası verilmesi öngörülüyor.
Yaklaşık 1.1 milyon kişiye ev sahipliği yapan Amsterdam her yıl 17 milyondan fazla turisti çekiyor. Bu da aşırı kalabalıktan yakınmayı ve turistlerin ziyaret ettiği yerleri bozduğuna dair endişeleri körüklüyor.
