Coronavirus sonrası havayolları için iyi ve kötü senaryolar

Last Updated on 15 Nisan 2020 by Yaşar Çelik

Hava yolu endüstrisi 100 yıllık varlığında hiç görmediği bir krizle karşı karşıya. Hava yolu taşımacılığı şimdiye kadarki en büyük krizini yaşarken muhtemel “en iyi ve en kötü senaryolar”, her alanda olduğu gibi havacılık sektörü içinde gündemde. 

EN İYİ SENARYO

İşler sonbaharda normalleşmeye ve insanlar tekrar seyahat etmeye başlarsa hava yolları 2021’de en azından iyi bir yıla sahip olacaklar. Şüphesiz seyahat etmek için muazzam talepte olan insanlar dünyasını bulacaksınız. Pandemi son bulduğunda başka şehirlerdeki ailelerini ve arkadaşlarını görmek isteyen insanlar, krizin neden olduğu tüm bu stresten kurtulmak isteyecekler. Günlerdir evlerine kapanan binlerce insan belkide sadece kaçmak için seyahat edecek. Zorunlu giderleri dışında harcama yapmayan kişiler ilk harcama giderlerine seyahat için kullanacaklar.

Hava yolları ise yolcularını, hava limanlarını ve uçakları temiz tutmak için arttırılmış prosedürlerle güvence altına alacak. Hükümetler 11 Eylül’den sonra güvenlikte yaptıkları gibi büyük olasılıkla yolcuları korumak için yeni standart ve düzenlemeler getirecek.

“İNSANLAR UÇAKLARA GERİ DÖNECEK”

“SEYAHAT ETME ARZUSU HAYATI NORMALLEŞTİRMENİN EN ETKİLİ YOLU”

Hatırlayalım, 11 Eylül saldırıları sonrası insanların korkularının üstesinden gelmeleri o kadar uzun sürmedi. Son yıllarda oldukça fazla gündemde kalan, iki hava felaketine uğrayan Malezya Hava Yolları, Ocak ayında uluslararası uçuş koltuklarının yaklaşık yüzde seksenini doldurdu. İnsanlar uçaklara geri dönecek seyahat etme arzusu hayatı normalleştirmenin en etkili yolu. İngiltere’de Aşı Araştırma Merkezi Covid-19 aşısının 6 ay içerisinde uygulanabileceğini duyurdu.

Her şey normale döndüğünde Hava yolları muhtemelen ucuz yakıt fiyatları, düşük işçilik maliyetleri ve azalan rekabetle karşı karşıya kalacaklar. Bankalar, yatırımcılar, acentalar, uçak kiralayanlar, hava alanları, hatta hükümetler hayatta kalabilmek için hava yollarına her zaman ihtiyaç duyarlar.

“BİR KRİZ HER ZAMAN HAVA YOLU KAZANANLARI DOĞURUR”

Bir kriz her zaman hava yolu kazananları doğurur. 11 Eylül saldırısı sonrası Rhein Air‘dan JetBlue’ya, AirAsia’dan, Gol’e kadar tüm düşük maliyetli hava yolu firmaları dalgasını başlattı. Ayrıca gelişmekte olan pazarlarda bir patlama yaşandı. Asya ve Orta Doğu gibi pazarlarda büyük bir yolcu trafiğinin büyümesini tetikledi. IAG, Air Canada, Qantas ve Türk Hava Yolları ve düşük maliyetli pek çok operatör gibi. Evet bu sektördeki en büyük kriz, ancak ülkeler normale dönmeyi planlamaya başladıkça insanlar ailelerini, Golden Gate köprüsünü ve kazançlı bir iş anlaşmasını yakalamak için müşterilerini ziyaret etmek için her zamankinden daha istekli olacaklar.

EN KÖTÜ SENARYO

İnsanlar zaten ekonomik krizde iken böyle büyük bir şokla karşılaştı bu da, süreç bittiğinde harcama alışkanlıklarının değişeceğini ve artık eskisi gibi davranmayacaklarını gösterir.
Hava yolculuğunun maalesef ölümcül mikropların yayılması açısından en riskli faaliyet olduğu ortaya çıktı. Sonuçta koronavirüsün dünyaya bu kadar hızlı yayılmasına izin veren hava yolculuğu oldu. Bu da salgın sonrası yolcuların sağlığını korumak için ağır ve maliyetli yeni sağlık kontrol prosedürlerine yol açacaktır. Unutmayın onlarca insanın uçak kabinlerine sıkıştırılması hava yolu endüstrisinin kriz öncesi en başarılı iş taktiklerinden biriydi. Düşük maliyetli hava yolu firmaları bu dönemi başlattı ve bu uygulama kısa sürede neredeyse tüm hava yolu iş modellerinin bir parçası oldu. Uygulamaların yolcuların birbirlerinden daha uzak aralıklarla oturmasını gerektiren sosyal mesafeyi zorunlu kıldığını düşünün, bu uçuş başına daha az yolcu, daha yüksek ücretler ve buna bağlı olarak daha küçük bir hava yolu endüstrisi anlamına gelir.

“HÜKÜMETLER YENİ VİZE KISITLAMALARI GETİREBİLİR VEYA

GEZGİN SAĞLIK PASAPORTU İSTEYEBİLİR”

Hükümetler yeni vize kısıtlamaları getirebilir veya gezgin sağlık pasaportu isteyebilir. Başka bir deyişle insanlar bir şekilde tekrar uçmak için para bulsalar bile kısıtlamaları aşamayabilir, bu dönemde video konferansa güvenmek zorunda kalan işletmeler için maliyetli, yorucu ve zaman alan iş seyahatleri şu soruyu sormalarına neden olabilir “gerçekten gerekli mi?”

  • Lufthansa’nın Avusturya birimi en erken 2023’e kadar talebin 2019 seviyelerine dönmeyeceğini düşünüyor.
  • Singapur Changi havaalanı 18 aylığına terminali kapatıyor ve bu da ne kadar kasvetli hissettiklerini gösteriyor.
  • Kötü senaryoda hava yolları şüphesiz yıllarca sıkıntı çekmek ile karşı karşıya kalır ve bunun için ne yazık ki bir aşı yok.