“Sağlıklı Turizm Sertifikası” olmayan SPA ve havuz alanları açılmayacak

Last Updated on 27 Mayıs 2020 by Turizm Günlüğü

Koronavirüs (Covid -19) pandemisine karşı alından önlemler kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı, 132 maddelik Sağlıklı Turizm Sertifikasyon programı yayımladı. Buna göre sertifika alamayan işletmeler havuz, sauna, hamam, buhar banyosu gibi alanlarını açamayacak.

Salgın nedeniyle oteller ve tatil beldeleri uzun bir süredir faaliyet göstermiyor. Yaz mevsimin yaklaşması ve havaların ısınması ile birlikte kişiler bu gibi yerlerin akıbetini merak etmeye başladı. Yaz tatili sezonu yaklaşırken koronavirüsle ilgili soru işaretleri ise birbiri ardına geliyor. Bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakanlığı tatilini Türkiye’de geçirecek tüm Türk vatandaşları ve yabancı ziyaretçilere, ulaşımdan konaklamaya, tesis çalışanlarından yolcuların kendi sağlık durumuna kadar uzanan geniş bir yelpazede bir dizi yeni tedbirin tanımlandığı 132 maddelik Sağlıklı Turizm Sertifikasyon programını yayımladı. Gerekli önlemleri alan tesislere sertifika verilecek, faaliyete geçebilecek sertifika alan tesisler ise 1 Haziran’da duyurulacak.

Türkiye’de, turizm sezonu alınan önlemler ile bu ay sonu başlaması planlanıyor. Sertifikasyon programının ilk kez uygulanacağı bu sezonda ayrıca geçtiğimiz günlerde Kültür ve Turizm Bakanlığı normalleşme sürecinde turizm faaliyetlerinin güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi amacıyla konaklama tesislerinde alınacak önlemlere ilişkin bir genelge de yayımlandı.

Sertifika ile ilgili detayları öğrenmek için bkz: Sağlıklı Turizm Sertifikası bu ay içinde otellere verilmeye başlanacak

Doğru şartlandırılmış havuz suyu güvenlidir

Genelge kapsamında birçok alanda alınacak hijyen kuralları sıralanırken vatandaşların en merak ettiği konuların başında ise havuz ve denizden koronavirüs bulaşır mı? sorusu geliyor.

Virüsün insanlara doğru şartlandırılmış havuz suyu yoluyla bulaşabileceğine ilişkin bir kanıtın olmadığını söyleyen Ulusal Havuz Enstitüsü Başkanı Korcan Kurtoğlu, “Genelge kapsamında da havuz suyunun, havuz ve çevresinin temizliği ve hijyeni azami ölçüde sağlanacak, serbest klor seviyesi açık havuzlarda 1-3 ppm, kapalı havuzlarda 1-1,5 ppm arasında tutulacak. Bunlar zaten Sağlık Bakanlığı’nın 9 yıldır yürürlükte olan yönetmeliği ile de uyumlu. Ayrıca benzer bültenler Almanya ve ABD’de de yayınlandı. Periyodik olarak ölçümlenen klor seviyeleri kayıt altına alınacak ve doğrulanacak. Özellikle otel havuzlarında ve halka açık havuzlarda, sudaki klor ve pH seviyesini otomatik olarak ölçen, bu ölçümleri kaydeden ve buna göre kimyasal dozlayan sistemler kullanılması çok çok önemli. Ayrıca, havuzlarının sistemlerinin sağlıklı yapılmış olduğundan ve havuzlarının doğru şartlandırıldığından emin olmak isteyen tesis sahipleri ve yöneticileri TS 13661 isimli Türk standardından ve sitemizde de bulunan UHE-4 isimli talimatımızdan faydalanabilirler. Doğru şartlandırılmış havuz suyundan virüsün bulaşacağına dair bir kanıt yok fakat kullanıcılar havuzda yakınlaştığında bulaşma riski var. Bu yüzden sosyal mesafeye dikkat etmemiz gerekiyor. Dışarıda nasıl kişiler ile aramızda mesafe bırakmalıysak, havuzda da Sağlık Bakanlığı’nın önerdiği mesafelerin bırakılması gerekiyor” dedi.

Hamam, buhar odası, sauna gibi mekanlarda önlemler arttırıldı

Kurtoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Konaklama tesislerinde yayınlanan genelge ile birçok önlem alındı. Sauna, hamam, buhar banyosu gibi alanlar da havuz ve denizlerden sonra kişilerin bir diğer merak ettiği nokta olarak karşımıza çıkıyor. Turizm Bakanlığı genelgesine göre “Sağlıklı Turizm Sertifikası” bulunmayan tesisler bu gibi alanlarını açamayacak. Ayrıca mutlaka bu tip alanlarda da kullanıcı sayısı kısıtlanmalı, her kullanımdan önce ve sonra mutlaka dezenfeksiyon yapılmalıdır. Ayrıca kese, sabun, duş jeli, şampuan vb malzemeler tek kullanımlık olacak. Yani her yerde olduğu gibi burada da sosyal mesafeye dikkat edilmeli.”

Kişisel havuz yapımına talep arttı

Kurtoğlu, “Vaka sayılarının azalması ile birlikte atılan normalleşme adımları atılmaya başlandı. Tatil sezonu için birçok kişi virüs nedeniyle endişe duyarken salgının yayılmasından itibaren havuzlu sitelere ve müstakil evlere rağbet arttı. Kişisel havuz yapım talebi, geçen seneye göre yüzde 25-30 oranında arttı. Salgın nedeni ile ticari hareketlilik geçtiğimiz iki ayda azalmış olduğundan, özel havuz yapımındaki artış belki bu senenin rakamlarına yansımayacak ancak, önümüzdeki sene, bu sene yaşananların da etkisi ile özellikle özel (kişisel) havuzların yapımının yukarıdaki oranlarda artacağını öngörüyoruz. Bu sene de kiralık havuzlu villa tarzı tatil seçeneği de ön plana çıkacak” ifadelerini kullandı.


BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR