Last Updated on 13 Haziran 2020 by Turizm Günlüğü
Alman Seyahat Acentaları Birliği’nin (DRV) mektubu, Alman acentaların tepkisi, Almanya’daki Türk kökenli acentaların imza kampanyası, Türk diplomatların ve turizmcilerin baskısı… Almanya Hükümeti bu baskılara ne kadar dayanabilecek ve nasıl yanıt verecek?
Almanya’nın seyahat uyarısını Avrupa Birliği dışı ülkeler için 31 Ağustos 2020 tarihine kadar uzatmasının ardından yaşananlar hem Almanya’da hem de bu karar nedeniyle etkilenen ülkeler tarafından büyük tepki çekti.
İşte bu karar sonrasında oluşan tepkiler, alınan aksiyonlar ve Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz’un değerlendirmeleri…
Recep Yavuz konuya ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:
“Almanya Dışişleri Bakanlığı’nın 31 Ağustos’a kadar Avrupa Birliği dışındaki yaklaşık 160 ülkeye yönelik seyahat uyarısının devam etmesi kararı eleştirilere ve önemli tepkilere maruz kaldı.
DRV: HER ÜLKE KENDİ ÖZEL KOŞULLARINA GÖRE DEĞERLENDİRİLMELİ
Alman Seyahat Acentaları Birliği (DRV) ise bu kararın adil olmadığını ve 160 ülkenin her birinde coronavirus salgını süreçlerinin her birinde farklı, kendine özel koşullarda yaşandığını; bu doğrultuda hijyen ve güvenliğe dair farklı tedbir ve önlemlerin uygulamaya geçirildiğini belirterek bu kararla tatil iptallerine neden olmasını eleştirdi.
DRV’DEN MEKTUP
DRV, bu kararın aynı zamanda yüz binlerce rezervasyonun iptaline neden olduğuna dikkat çekti ve bu iptal furyasının turizm sektörüne çok büyük darbeler vuracağını açıkladı.
Sonrasında DRV, Alman Dışişleri Bakanlığı’na yönelik bir mektup kampanyası başlattı.
“ADİL VE OBJEKTİF OLUN”
DRV mektubu şu şekilde özetlenebilir: “Adil ve objektif olun. Şu anda tatile gidilecek o kadar çok ülke varken; Almanya vatandaşlarını sadece İspanya, İtalya ve Yunanistan ile sınırlamayın”
DRV’nin mektubuna ulaşmak için tıklayınız
ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA YOĞUN BASKI
Almanya’da on bine yakın seyahat acentası var ve her birinin 10 – 15 çalışanı olsa; bu kitlenin böyle bir aksiyonla Dışişleri Bakanlığı’na bir mektup göndermesi de önemli bir etki yapacaktır.
Türkiye’nin baskısı ve etkisi çok yoğun. Devlet tarafından hem diplomasi tarafından hem de turizmciler tarafından.
Hem de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından… Bir vatandaş olarak ben bile Alman Dışişleri Bakanlığı’na bir mektup yazdım. Bunun çok adil bir karar olmadığını belirttim.
EN KÖTÜ İHTİMALLE…
Bence bu baskılar birkaç gün içinde bir sonuç verecektir.
Almanlar en kötü ihtimalle Temmuz başından itibaren özellikle Türkiye daha sonra Mısır, Tunus gibi ülkelere bu yasağı kaldıracaktır diye düşünüyorum.”
HABER ÖNERİSİ
Almanya’nın seyahat yasağına karşı imza kampanyası
“Alman tatilciye yasak yok! Seyahat uyarısı ve tavsiye var”
—O—
RECEP YAVUZ’UN ALMANYA DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NA GÖNDERDİĞİ MEKTUBUN ALMANCA VE TÜRKÇE METNİ ŞU ŞEKİLDE:
Sehr geehrter Herr Maas,
Ich will in meinem kurzen Brief, nicht die langjährige türkisch-deutsche Freundschaft, und auch nicht die politische Kooperation und gegenseitige wirtschaftliche Interessen der beiden Länder wiederholen.
Ich möchte nur im Voraus betonen, dass die Tourismus-Brücke zwischen der Türkei und Deutschland eine sehr wichtige Aufgabe für die Zukunft Europas und der Türkei trägt und für eine bessere Zukunft Europas ein wichtiges Mittel ist.
Der Tourismus in der Türkei hat zuerst mit den deutschen Touristen begonnen und ist damit groß geworden. In den vergangenen 30 Jahren haben wir viele wirtschaftliche und politische Probleme dank des Tourismus beseitigt.
Die Türkei ist inzwischen mit den erfolgreichen Ferien- Konzepten, modernen und gepflegten Hotels und Ferienanlagen, den multikulturellen Führungskräften und den fleißigen Mitarbeitern eines der beliebtesten und meistbescuhten Urlaubsland der Welt geworden.
Jährlich besuchen über 50 Millionen Touristen unser Land aus aller Welt, und genießen neben den Naturschönheiten, die kulturellen Schätze, die saubere Strände, auch die Gastfreundlichkeit der Türken…
Knapp 5 Millionen Deutsche Urlauber, verbringen die heißen Sommermonate an der Küste von Antalya, in der Altstadt von Istanbul, zwischen den Ruinen von Ephesos und Troja oder auf den Bergen von Kappadokien…
Sowohl die modernen , neuen und großzügig gebauten Hotels und Ferienanlagen , als auch das saubere Meer und die Sonne, die einsamen Strände und die angemessenen Preise sind für ihre Landsleute ausreichende Gründe um die schönsten Zeiten des Jahres in der Türkei zu verbringen.
Leider jetzt stellt sich heraus, dass die Reisewarnung für 31 Länder aufgehoben wird, aber für die Türkei doch nicht.
Lieber Herr Maas,
Alle unsere Hotels sind schon und nach Corona Maßnahmen vorbereitet, das ganze Personal ist geschult, die ganzen Flieger sind dezenzifiert und wir warten endlich auf die Besucher. Wie Ihnen ihr Amtskollege Herr Mevlüt Cavusoglu bestimmt, mitgeteilt hat, wir haben den Corona Prozess mit großer Sorgfalt und Aufmerksamkeit kontrolliert und beendet.
Wir bitten Sie als hundert tausende Touristiker des Landes die Lage noch mal zu prüfen. Ob sie heute oder nach 4 Wochen die Reise in die Türkei freigeben, wird sich gesundheitlich nichts ausmachen, aber dadurch schwächen wir die Lage des vielen Tourismus angestellten, die seit Monaten am Warten sind und müssen hundert tausende Buchungen streichen, und die Freude der Urlauber vorwegnehmen…
Ich bin mir sicher, dass sie eine objektive Entscheidung treffen werden…
Mit freundlichen Grüßen
Recep Yavuz
GM NBK Touristic
Vorstand des Tourismus Concils von Antalya
—O—
Sayın Bay Maas,
Size bu kısa mektubumda uzun yıllara dayanan Türk-Alman dostluğundan ve iki ülkenin karşılıklı siyasi ve ekonomik işbirliğinden bahsetmeyeceğim.
Öncelikle şunu vurgulamak isterim ki, Türkiye ve Almanya arasında kurulmuş olan Turizm Köprüsü Avrupa’nın ve Türkiye’nin geleceğine dair önemli bir görev üslenmektedir.
Türkiye turizmi ilk olarak Alman turistlerle başladı ve gelişti. Son 30 yıl içinde ortaya çıkan birçok ekonomik ve siyasi sorunu turizm sayesinde çözebildik.
Günümüzde Türkiye özellikle başarılı bir şekilde geliştirilmiş tatil konseptleri, modern ve bakımlı otelleri, uluslararası tecrübeye sahip Yönetici kadrosu ve çalışkan turizm emekçileri ile Dünyanın en sevilen ve ziyaret edilen tatil ülkeleri arasına girmiştir.
Ülkemizi yılda 50 milyon üzerinde turist ziyaret etmekte ve doğal güzelliklerinin yanı sıra, kültürel zenginliklerin, tertemiz sahillerin ve Türk Misafirperverliğinin tadını çıkarmaktadır.
Yılda 5 milyon Alman misafir, yılın en sıcak günlerini Antalya sahillerinde, İstanbul ‚un tarihi alanlarında, Efes ile Truva arasındaki antik şehirlerde ya da Kapadokya’nın dağlarında geçirmektedir.
Modern ve konforlu oteller ve tatil köyleri, tertemiz deniz ve güneş, uçsuz bucaksız sahiller ve ölçülü fiyatları ülkeniz insanları için tatil yapmak için geçerli nedenlerdir.
Ancak maalesef Alman Dışişleri Bakanlığının 31 ülkenin seyahat uyarısını kaldırırken, Türkiye’ye seyahat uyarısının devam ettirildiğini öğrendik.
Sayın Bay Maas,
Bütün otellerimiz Korona tedbirleri kapsamında hazırlıklarını yaptılar, turizm personeli Covid-19 eğitiminden geçti, bütün uçak şirketleri gereken hazırlıkları yaptı ve biz artık ziyaretçilerimizi bekliyoruz.
Meslektaşınız Sayın Mevlüt Çavuşoğlunun sanırım size ilettiği gibi Türkiye Korona sürecini büyük bir dikkat ve özenle yönetti kontrol etti ve sonuçlandırdı.
Ülkemizde çalışan yüzbinlerce turizm çalışanı olarak durumu gözden geçirmenizi rica ediyoruz. Bugün ya da 4 hafta sonra seyahat uyarısının kaldırılması sağlığa yönelik önemli bir değişiklik arz etmezken, aylardır beklemekte olan yüzbinlerce çalışanın hayatını olumsuz etkileyecek ve yapılmış olan yüzbinlerce rezervasyonun iptal edilmesi ve tatilcilerin mutsuzluğuna yol açacaktır.
Objektif bir karar vereceğinize eminim…
Selamlarımla
Recep Yavuz
NBK Touristic Genel Müdürü