Last Updated on 19 Haziran 2020 by Turizm Günlüğü
Şehrin yenilikçi detaylarını ve tarihi dokusunu aynı bünyede barındıran bölgesi Karaköy’ün yeni restoranı Octo yeni süreçte aldığı önlemleri ve kendinizi gemi güvertesinde hissedeceğiniz terası ile yaza hazır.
Galata Kulesi, Topkapı Sarayı, Ayasofya, Haliç, Kız Kulesi ve Boğaz Köprüsü’nün tek bir pencereden görüldüğü, Adalar’a kadar uzanan benzersiz manzarasıyla Octo, Karaköy’ün yeni değeri JW Marriott Istanbul Bosphorus’un 9. katında yer alıyor. Octo, unutulmaz bir yemek deneyimi ve özgün tasarımı ile öğle ve akşam yemekleri için taze, doğal ve yerel malzemelerden oluşan benzersiz bir menü sunuyor. Octo, herkesin kolaylıkla erişebileceği, yüksek kaliteli deniz ürünlerini sunan bir yemek deneyimini İstanbul’a getiriyor.
“Deniztarağı Sahili” anlamına gelen “Praia da Viera” isimli bir sahil kasabasından gelen Portekizli şef Jorge Lavos Costa’nın doğduğu şehrin adı dâhi şefin deniz ürünlerine olan hakimiyetini anlatmaya yetiyor. Portekizli şef, yarattığı menüde yerel deniz ürünleri mirasını bölgenin meze kültürüyle birleştiriyor. Mekânın çağdaş tasarımı ve Osmanlı kültüründen etkilenen dokunuşları, yaşanacak deneyim ile ilgili çok şey söylüyor. Mekânda deniz ürünlerinin yanı sıra günlük olarak üretilen mezeler de yer alıyor.
İstiridyeden kral yengece kadar bütün kabuklu deniz mahsullerinin bulunduğu günlük değişen menüsü mekanın simgesi olmaya aday. Misafirlere Doğu ve Batı’nın sentezinden oluşan arşivi ile canlı DJ performansı eşlik ediyor.
Yeni normalleşme sürecinde alınan bütün önlemlerle birlikte değişen oturma düzeni ile Octo, yaz aylarında da İstanbul’un benzersiz duraklarından biri olacak. Dört bir yanı açılabilir olan Octo’da kendinizi bir geminin güvertesinde gibi ferah hissedeceksiniz.
Yemek menüsünün dışında sunduğu atıştırmalıklarla ve artisanal kokteylleri ile Octo’nun barı da hem yemek öncesi, hem de yemek sonrası için keyifli bir deneyim sunuyor.