Cem Polatoğlu: Türkiye turizminin krizlere karşı güçlü bağışıklığı var

Last Updated on 13 Kasım 2020 by Turizm Günlüğü

Yayına hazırlayan: Cem Bişkin


Tur Operatörleri Platformu Dönem Sözcü Cem Polatoğlu, corona krizi sürecinde turizm sektöründe yaşananları, bu krizde Türkiye turizminin ve sektör temsilcilerinin nasıl bir performans sergilediklerini Turizm Günlüğü’ne değerlendirdi.  

“Türkiye Turizmi, Kriz Yönetimi ve COVID -19” başlıklı dosya konumuzun ilk konuğu Tur Operatörleri Platformu Dönem Sözcü ve Tur Andiamo Genel Müdürü Cem Polatoğlu…

Cem Polatoğlu, pandemi sürecindeki krize yönelik Türkiye turizminin nasıl bir yol izlediğine; bu süreçte kendi firmasını minimum zararla nasıl yönettiğine ve bu krizi en az hasarla nasıl atlatmaya çalıştığına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye turizminin önemli isimlerinden Cem Polatoğlu; dosya konumuz kapsamında yönelttiğimiz sorulara şu yanıtları verdi:

“DÜNYA TURİZMİ BU KRİZİ İYİ YÖNETEMEDİ”

Dünya’daki turizm ülkeleri coronavirus sürecini sizce yönetebildi mi? Başarılı bulduklarınız hangileridir?

Dünya turizmi, bu krizi iyi yönetemedi. Bunun başlıca sebebi; bu krizin bu kadar uzun süreceğini bilim adamları dahil kimsenin tahmin edememesi. Kuş Gribi, Kırım Kongo, SARS gibi çok büyük krizler bile birkaç ay içerisinde atlatılmıştı. Bu nedenle çok büyük şirketler, hava yolu firmaları bu krizin hemen biteceğini zannederek; küçülmeye gitmediler, yeterli önlem almadılar maliyetleri olması gereken kadar azalmadı. Oysa bu kriz, hala ne zaman biteceği belli olmayan bir kriz. Bu nedenle gördüğümüz kadarıyla hava yolu firmaları çok büyük kan kaybetti. Yüzde yetmişin üzerinde uçakları yerden bir kez bile havalanmadı.

TÜRKİYE TURİZMİNİN TEMSİLCİLERİ VE CORONA KRİZİ

Türkiye’ye gelince… Türk Hava Yolları’nın arkasında devlet olmasa sanırım o da çok zorlanırdı. Otellere gelince maalesef otellerimizin yüzde altmışı kapılarını dahi açmadılar açanların ise doluluk oranları yüzde 40 – 50’yi geçmedi.

“EN BÜYÜK DARBEYİ REHBERLER VE ACENTALAR ALDI”

Türkiye’deki otellerin yüzde 80’i mülk sahipleri tarafından işletiliyor. Bu nedenle dayanma güçleri çok daha fazla… Ancak en büyük darbeyi rehberler, seyahat acentaları ve tur operatörleri aldı.

“ACENTALARIN YÜZDE 50’Sİ KAPILARINA KİLİT VURDU”

Aylardır ceplerine bir kuruş girmeyen rehberler imkan bulduklarında başka sektörlere geçiş yaptılar. Seyahat acentalarının ise ne yazık ki yüzde 50’si dükkanlarının kapısına kilit vurdular.

BARDAĞIN DOLU TARAFI

Tabi, bardağın tamamının boş olduğunu söylemek; harcanan çabalara haksızlık olur çünkü diğer turizm ülkeleri ile kendimizi kıyasladığımızda bu dönem içerisinde birçok ülkenin sıfır çektiğini görüyoruz

Biz hiç olmazsa başta Rusya, Ukrayna, Almanya, İngiltere, İran ve bazı Arap Ülkeleri olmak üzere 4 milyonun üzerinde turisti ülkemize getirebildik.

“BİR, SIFIRDAN BÜYÜKTÜR”

Bir, sıfırdan büyüktür diyerek bence büyük başarı olan bu durumu ve buna vesile olanları tebrik etmek gerekiyor.

“ALINAN ÖNLEMLER BİZLERİ KURTARACAK DÜZEYDE DEĞİL”

Türkiye turizmi coronavirus sürecini yönetebildi mi? Doğrular, yanlışlar, eksiklikler nelerdir?

Bu krizi elimizden geldiğince doğru yönetmeye çalıştık. Zaten Türk turizmi bu tür krizlere alışkın… Sektör, bu kriz karşısında derhal pozisyon aldı. Ancak bu önlemlerin bizi kurtaracak düzeyde olduğunu söyleyemeyiz. Bu konuda kimseyi de suçlayacak değiliz. Bir, iki ufak detay dışında kimse yanlış adımların atıldığını söyleyemez.

“BENİM ADIM HIDIR ELİMDEN GELEN BUDUR”

Devlet, bakanlık şunu yapmadı diyenlere resmi makamlar adına ben şunu söylerdim: “Benim adım Hıdır, elimden gelen budur”

“BU KRİZDEN ALMAMIZ GEREKEN EN BÜYÜK DERS…”

Kriz anında tepkimiz ve savunmamız nasıldı? Hep birlikte aksiyon alabildik mi? Yoksa farklı yönlere doğru dağılan farklı grupların ortaya çıktığı bir tablo mu oluşturduk?

Turizm sektörünün bileşenleri olarak her birimiz farklı sesler ürettiğimizden dolayı farklı tepkiler ve çözüm arayışları içine girdik. Oysa hepimiz aynı gemideyiz. Sanırım bu dönem, bu kriz bizlerin tek ses olması gerektiğini gösteren çok büyük bir ders oldu.

“KAZAN – KAZAN SİSTEMİMİZ KURTARICIMIZ OLDU”

Turizm tarihinin en büyük krizi olan coronavirus sürecini siz kişisel olarak doğru yönetebildiniz mi?

Benim küçük bir firmam var. Ancak ben de elbette bu dönemde çok etkilendim. Belki diğer meslektaşlarımdan daha az etkilenmemizin nedeni; biz seneler önce bu şirkete emek veren arkadaşlarımızı kar payı sistemine geçirdik. Yani “kazan-kazan” sistemini uyguladık.

Kısaca şirket kazandıkça arkadaşlarımız kazandı ama şirketin kaybettiği bu günler maalesef ne benim ne de arkadaşlarımın cebine eski güzel günlerdeki gibi kazanabildiğimiz paralar girdi. Ancak olaya şirket açısından baktığımızda halen açık olan ve mülkü bize ait olan şirketimizin giderlerinin diğer meslektaşlarımıza oranla çok daha az olduğunu söyleyebilirim.

Ancak şunu söylemeden de edemeyeceğim. Senelerce İtalyan turist getiren bir şirket olarak son 4 senedir tek bir grup getirememiştik. Ancak bu pandemi döneminde Sırbistan’dan otobüslü gruplar almaya başladık.

“TÜRKİYE TURİZMİ KRİZ DURUMLARINA ÇABUK ADAPTE OLUYOR”

Türkiye turizm sektörü “kriz yönetimi”ne gerekli önemi gösteriyor mu? Bu alandaki eksiklerimiz nelerdir?

Açıkçası bizim bu krizler için önceden bir plan geliştirdiğimizi düşünmüyorum. Ne A ne B ne de C planımız var. Ancak daha önce de dediğim gibi krizlere alışık bir sektör olarak duruma çok çabuk adapte oluyor ve o anın şartlarına göre refleks gösteriyoruz ve bu konuda çok başarılıyız. Türkiye turizminin krizlere karşı güçlü bir bağışıklığı oldu.

“HER ŞEYİ DEVLETTEN BEKLEMEMEYİ ÖĞRENDİK”

Bundan sonraki süreçte Türkiye turizmi ve sektör paydaşları etkin bir kriz yönetimi için nasıl bir yol izlemelidir?  

Bundan sonraki dönemde bir kez daha böyle bir kriz ile karşılaşırsak; her şeyi devletten beklememeyi öğrendik diyebilirim.

Örneğin biz küçük ve orta ölçekli şirketler için bir işletme metodu olarak, çalışanlara kar payı sistemi ile şirketlerimize ortak edersek; güzel günlerde pastamızı bölüştüğümüz gibi kötü günleri de çalışanlarımızla birlikte üstlenebiliriz.

—O—

“Türkiye Turizmi, Kriz Yönetimi ve COVID – 19” başlıklı dosya konumuzun bir sonraki konuğu İstanbul Rehberler Odası (İRO) Yönetim Kurulu Başkanı ve Sedat Bornovalı olacak.


Sizler de “Türkiye Turizmi, Kriz Yönetimi ve COVID -19” başlıklı dosya konumuz kapsamında görüşlerinizi paylaşmak isterseniz; detayları linke tıklayarak öğrenebilirsiniz