Last Updated on 8 Şubat 2021 by Yaşar Çelik
Covid-19 pandemisi öncesi Çinli turistlerin yurt dışındaki en popüler güzergahı Avrupa idi. Avrupalı turizmciler de şu anda Uzak Doğu’dan turistleri ülkeye yeniden çekebilmek için hummalı bir çalışma içerisinde. Euronews’den Kerem Congar konuyla ilgili ilgi çekici bir haber hazırladı. İşte o haberin detayları…
“Focus programı bu hafta Covid-19 öncesi Çinli turistlerin yurt dışındaki en popüler güzergahı olan Avrupa’yı konu alıyor. Avrupa’daki tur şirketleri senede 250 milyar euro döviz bırakan Çinli turistlerin kıtaya yeniden gelmesi için ne gibi çalışmalar yapıyor?
Çinli turistlerin tatil alışkanlıkları ne yönde değişti? Koronavirüs sonrası hangi fırsatlar ortaya çıktı? Avrupa Birliği’ndeki iş insanları yeni müşteriler bulmak için ne yapıyorlar?
Bu sektörde dönen para oldukça büyük. Zira Çinli turistler yurt dışında her sene 250 milyar eurodan fazla para harcıyor.
Asya dışında Çinlilerin en çok tercih ettiği güzergah Avrupa. Covid-19 öncesinde Çin’den her sene Avrupa’ya 5 milyon turist geliyordu. Ve bu pazar salgın öncesi git gide büyümekteydi.
Çinli turistler Avrupa’da en çok Fransa, İtalya ve İspanya’ya gidiyor. Pandemi sonrası turizm sektörü büyük bir darbe aldı. Ancak tur operatörleri aşılama kampanyaları başladıktan sonra sektörün süratle toparlanacağına inanıyor.
Turizmciler şu anda Uzak Doğu’dan turistleri Avrupa’ya yeniden çekebilmek için hummalı bir çalışma içerisinde.
Çinli turistlere yönelik Avrupa’da gezi ve turlar düzenleyen Dragon Trail şirketi, geçen zaman içerisinde Uzak Doğulu müşterilerin alışkanlıklarının değiştiğini ifade ediyor.
Sienna Parulis, Dragon Trail İletişim Müdürü: “Çinli turistler Avrupa’ya geldiklerinde her fırsattan istifade etmek istiyor. Çok zamanları olmadığı için, hayatta bir kere yapabilecekleri uzun bir gezi düzenliyorlar ve Avrupa’yı boydan boya dolaşıyorlar. Bu sebeple tur esnasında olabildiğinde yeni yerler görmeye çalışıyorlar.”
“Son 5 senede gördüğüm en ilginç şeylerden biri de Çinli turistlerin Avrupa’daki çiçek bahçeleri turlarına büyük rağbet göstermesi. Bu durumu Asya’da da görebilirsiniz ancak, örneğin Fransa’nın güneyindeki lavanta tarlalarına ya da Hollanda’daki devasa lale bahçelerine gidip fotoğraf çektirmek oldukça popüler.”
Çinlilere yönelik dünyadaki turizm sektörünün git gide büyümesi, yeni niş pazarların açılmasına da vesile oluyor.
“Çinli turistler popüler olmayan yerleri gezmeyi ve dinlemeyi tercih etmeye başladı”
Euronews ve Çin televizyon kanalı CGTN’de yayınlanan bir programda bazı izleyiciler Çinli turistlerin yurt dışına tatile gittiklerinde eski alışkanlıklarının nasıl değiştiğini ve artık daha farklı taleplerde bulunduklarını belirtiyor.
Wu Zexian, Çin Diplomasi Enstitüsü: “Çinli turistler daha önceleri Avrupa’da popüler bölgelere gitme eğilimindeydi. Ancak bu trend yavaş yavaş değişiyor. Çinliler artık hiç bilinmeyen şehir ve bölgeleri de görmek istiyor. Bunun yanında birçokları artık tarihi mekanları gezmek yerine, doğal bir ortamda dinlenmeyi tercih ediyor. Çin’de turizm anlayışı aslında bunun tam tersidir.”
İtalya, Çin’den turist çekmek için Wechat’te reklam ve kampanyalar başlattı
Çinli turistler dijital teknolojileri kullanmaya oldukça meyilliler. Wechat, en çok tercih edilen uygulamaların başında geliyor. Bu aplikasyon içerisinde yer alan ödeme yapma ve mesajlaşma gibi farklı uygulamalar her ay ortalama 1.2 milyar kişi tarafından kullanılıyor.
Bu sebeple cep telefonu aplikasyonları, turizm reklamı yapmak için en ideal platformlardan biri.
İtalya’nın Milano kentinin tanımı için Wechat aplikasyonunda “Yes Milano” adlı bir tanıtım kampanyası başlatıldı. Benzer bir kampanya Tuscany bölgesi için de yakın bir zamanda Wechat’te yerini alacak.
Nicola Canzian, Digital Retex Başkanı: “Bu kampanya sayesinde Çinli turistler Milano şehrinin resmi gezi rehberine ulaşabiliyor. Böylelikle turistler her hafta düzenli bir şekilde Milano şehrinin tanıtım görsellerine ulaşıyor. Ve bu şehri ziyaret etmek için onları cezbedici fırsatlarla haşır neşir oluyorlar.”
Turizm sektörünün yeniden canlanma belirtilerinin, önümüzdeki ilkbahar ayında görülmesi bekleniyor. 2023’te ise eski haline dönmesi öngörülüyor.”
Kaynak: Euronews’den Kerem Congar’ın kaleminden