Cumhurbaşkanlığı, “Turkey” değil, “Türkiye” adının kullanılmasını neden istiyor?

İletişim Başkanı Altun da "Türkiye" kullanımını uluslararası mecralarda duyurabilmek için "Hello Türkiye" adlı bir kampanya başlattıklarını, dünyanın farklı bölgelerinden influencerların bu kampanyaya katıldığını duyurdu.

Last Updated on 27 Ocak 2022 by Yaşar Çelik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla 3 Aralık 2021 tarihinde yayımlanan bir genelgede, Türkiye’nin adının uluslararası mecralarda “Türkiye” olarak kullanılması istendi.

Genelgede, “Türkiye markasını güçlendirme çalışmaları kapsamında; başta diğer devletler ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla resmi ilişkilerde olmak üzere, her türlü faaliyet ve yazışmalarda “Turkey“, “Turkei“, “Turquie” vb. ibareler yerine “Türkiye” ibaresinin kullanımı konusunda gerekli hassasiyet gösterilecektir” ifadeleri yer aldı. Ayrıca İletişim Başkanı Altun da “Türkiye” kullanımını uluslararası mecralarda duyurabilmek için “Hello Türkiye” adlı bir kampanya başlattıklarını, dünyanın farklı bölgelerinden influencerların bu kampanyaya katıldığını duyurdu.

İlk olarak kamu kurumları “Türkiye” ifadesini kullanmaya başladı. Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın internet sitelerinin İngilizce versiyonlarında “Presidency of the Republic of Turkey” yerine “Presidency of the Republic of Türkiye” kullanımına geçildi. Aynı durum Türkiye’nin diplomatik temsilciliklerinde de gözlendi. Ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı sitelerinde 26 Ocak itibarıyla “Republic of Turkey” ifadesi hâlâ kullanılmaya devam ediliyor.

Cumhurbaşkanlığı genelgesinde karara gerekçe olarak “Türkiye ibaresinin Türk milletinin kültür, medeniyet ve değerlerini en iyi şekilde temsil ettiği” gösterilmiş, İletişim Başkanı Altun da “Türkiye” ismine geçilmesinin sebebini “Ülkenin kimliklenmesi, markasının daha da güçlenmesi, itibarının daha da artması” şeklinde açıklamıştı. TRT World’de yayımlanan bir makalede ise değişiklikle ilgili farklı bir gerekçe öne çıkarıldı. Bu da “Turkey” ifadesinin İngilizce’de “hindi”, İngilizce argoda da “hüsrana uğramış”, “aptal”, “salak” anlamlarına gelmesiydi.

“Giderek güçlenen bir Türkiye var, bunu görmek lazım”

Peki uluslararası ilişkiler uzmanları böyle bir değişikliğe nasıl bakıyor? Bu değişimin hedefine ulaşma şansı var mı? Emekli büyükelçiler Uluç Özülker ve Faruk Loğoğlu da Cumhurbaşkanlığı genelgesini ve “Hello Türkiye” kampanyasını DW Türkçe‘ye değerlendirdi.

DW Türkçe’de yer alan Batu Bozkürk imzalı haberin tamamını okumak için TIKLAYIN

Özülker, “ülke markasının güçlendirilmesi”nin burada etkili olduğu görüşünde. Özülker, “Giderek güçlenen bir Türkiye var, bunu görmek lazım. Bizim ürünlerimiz de dünya çapında kabul görmeye başladı. Bugün ihracatın arttığı bir ortamda ürünlerin ‘Türkiye’den gelmekte olduğunu söylemek bir şeyi değiştirmeyecek belki ama, psikolojik açıdan olumludur. Kararın arkasında ‘hindi’ olduğunu düşünmüyorum” dile konuştu.

Özülker, “hindi” meselesiyle ilgili “Bu konuyla ilgili birçok karikatür Amerika’da ve dünya çapında yayınlandı. Ancak Mısır diye bir ülke var. Mısır da aslında bir nebat (bitki) ismi. Orada hiç kimse ‘Bize niye Mısır diyorsunuz?’ demiyor” ifadelerini kullandı.

Emekli Büyükelçi Faruk Loğoğlu ise Ankara’da geçmişte de “hindi” meselesinden rahatsız olan çevreler olduğunu aktardı. Loğoğlu, “Fakat ülkelerin isimlerine bakarsanız, ‘China’ İngilizce ‘porselen’ demektir. Bunun başka örnekleri de vardır. Bu geçerli bir gerekçe değil” dedi. Loğoğlu, karara marka oluşturma açısından olumlu yaklaşılabileceğini fakat “ü” ve “i” harflerinin sıkıntı doğurabileceğine dikkat çekti.

1990’larda da denenmişti

Türkiye aynı değişimi aslında 1990’larda da denemişti. O yıllarda Türk-Amerikan toplumunda okula giden çocuklar, arkadaşları tarafından alay konusu olduklarını ifade etmiş ve ardından “Türkiye Hindi Değildir” isimli bir kampanya başlatıldı.