Otel çalışanları patronların turizm kökenli olmamasından şikayetçi

Türkiye Otellerinde Kaç Kişi Çalışıyor?
Otel Personel Eksikliklerini Çözmenin ve İşe Alımı İyileştirmenin 4 Yolu

Last Updated on 10 Kasım 2017 by Yaşar Çelik

“Patronların yüzde 90’ı inşaat sektöründen. Hemen hiçbiri turizmden anlamıyor. Bu işin eğitimi alan işçiler en ufak bir değer görmüyor” diyen Turizm Çalışanları Dayanışma Platformu üyeleri yaptıkları açıklamada; “Patronların tek dertleri inşaatlarda olduğu gibi buralarda da en ağır sömürü koşullarını sağlamak” olduğunu belirttiler.

Kimi zaman tatil, kimi zaman iş için gittiğimiz otellerde yüzümüze vuran lüksün ardında koca bir sömürü mekanizması devrede. Uzun saatler çalıştırılan, neredeyse izin günleri olmayan, düşük ücretlere mecbur bırakılan otel emekçileri isyan noktasına gelmiş durumda.

Haklarını almak ve insanca koşullarda çalışmak için bir araya gelmeye karar veren turizm emekçileri “Turizm Çalışanları Dayanışma Platformu”nu kurdu.

Platformu kuran otel çalışanları, http://haber.sol.org.tr’den Ali Ufuk Arikan’a, hem otellerde yaşananları hem de platform’la neyi hedeflediklerini anlattı:

Platformdan önce, otellerdeki durumla başlayalım isterseniz. İşçiler tarafından baktığımızda neler yaşanıyor otellerde?

Biliyorsunuz her iş kolunda bir patron vardır… Ama maalesef otelde çalışan bizler için patron sayısı birden epey fazla. Şefler, müdürler, esas patron ve bir de müşteriler.

Hepsi ayrı ayrı üzerimizde büyük baskı kurma yetkisine sahip olarak görüyor kendisini. Bir de bu yetmiyor gibi otel emekçileri birbirlerine karşı kullanılıyor.

Nasıl?

Bu işte çalışmaya senden bir gün önce başlamış kişi senin patronun. Yani böyle bir sistem kurmuşlar ve bu sistem senden önce başlayan işçiden çok patronu rahatlatan bir işlev görüyor aslında. İşçiler birbirleri üzerinde baskı kurmayı görev edinince asıl sorun gözden kaçıyor.

Patronların genel profili nasıl peki? AKP iktidarında profilde değişiklik yaşandığı sık sık söyleniyor.

Patronların yüzde 90’ı inşaat sektöründen. Hemen hiçbiri turizmden anlamıyor. Bu işin eğitimi alan işçiler en ufak bir değer görmüyor. Tek dertleri inşaatlarda olduğu gibi buralarda da en ağır sömürü koşullarını sağlamak.

Çalışma saatleri oldukça fazla, çalışan kişi sayısı da az. Fazla mesai yapmayan işçi yok. Bizde bayram tatili yok ve neredeyse doğru düzgün izin yok. Vardiyalı çalışma sistemi var, hiçbir şeyini planlamıyorsun. Bu hafta sonu sinemaya gideceğim diyorsun ancak birden seni akşam mesaiye çağırıyorlar. En ufak bir düzen yok, dolayısıyla senin de plan yapma şansın yok.

Peki, yaptığınız fazla mesaileri alabiliyor musunuz?

Bunu alabilen çok çok azdır. Fazla mesai ücretini vermiyorlar, izin vereceğiz diyorlar ama onu da vermiyorlar.

Bu konuda talebiniz olduğunda ne deniliyor?

Burası bizim otelimiz, biraz daha dayanalım, olacak…

Yine eleman eksik, bu sayıda işlere yetişemeyiz dediğimizde de benzer sözler söyleniyor. Biraz dişimizi sıkalım diyorlar… Sanki karlarını bizle paylaşıyorlarmış gibi. Onlar daha fazla zengin oluyor, biz daha fazla sömürülüyoruz, olan bu.

Taşeron işçi ve öğrenci işçi otellerde çok fazla değil mi?

Çok fazla taşeron işçi var. Hem okuyan hem çalışanlar aynı şekilde büyük bir sömürüye maruz kalıyor. Dediğimiz gibi buraları da inşaat gibi görüyorlar, en ucuza çalıştıracağı işçileri en uzun saatler çalıştırmak istiyorlar.

Tabii bu durum ciddi iş kazalarına da sebebiyet verebiliyor. Otellerde sürekli “hız” derdi var. Bunu mutfak, resepsiyon, temizlik her başlıkta görebilirsiniz. Sizin üzerinizde sürekli bir baskı kuruluyor, mobbing hiç bitmiyor. Bunun sonucunda da tüm alanlarda işçiler ciddi sağlık sorunları ve iş kazalarıyla karşılaşıyorlar.

Büyük otel zincirleri ve diğerleri arasında bir fark var mı?

Bir dönem vardı… Şimdi büyük bir farktan söz edebilir miyiz emin değilim? Özellikle son dönemde otellerde bir standart kalmadı. Patronlar bulduğu her boşluğu “Türkiye standartlarına” göre dolduruyor diyebiliriz.

Platform tam da burada devreye giriyor sanıyoruz?

Evet, bu platform bu sorunlar nedeniyle kuruldu. Bizim iş kolumuzda dayanışma kültürü çok zayıf. Hep hak kaybı yaşıyoruz, genelde de yalnız kalıyoruz. Otel işçilerinin yalnız kalmaması, dayanışma içinde olmaları için bu adımı atıyoruz.

Biz burada herhangi bir şekilde bir kazanım sağlarsak bu her yere yansır diye düşünüyoruz. Otellerde emekçilerin yapacağı her türlü eylem sonuç alıcı olacaktır, biz buna inanıyoruz.

Hedefleri neler platformun?

Önce ulaşabildiğimiz kadar kişiye ulaşıp, bu sektörde çalışanları birlikte güçlü olduğumuza inandırmak istiyoruz. Güçlü olan elimizi biraz daha sıkılaştırmak istiyoruz bu adımla.

Bu ikinci toplantı olacak değil mi?

Evet, tanışma toplantımızın ardından çok sayıda otel işçisi bize ulaştı. Gerçekten beklediğimizden fazla ses getirdi. Gazetelerde, sosyal medyada yer buldu. İstanbul ve Antalya’dan bize ulaşan işçiler oldu.

Çalışma şu an Ankara merkezli olarak yürüyor…

Evet, şu an Ankara merkezli ancak diğer bölgeler için de planlamalar ve hazırlıklar yapıyoruz.

12 Kasım’da Ankara’da yapacağımız toplantıya bu vesileyle tüm turizm emekçilerini davet etmek de istiyoruz. Toplantımıza hukukçular katılacak ve otel emekçilerinin hakları konusunda detaylı bilgiler verecek, işçilerin sorularını yanıtlayacak.

Birlikte nasıl bir yol izleyeceğimizi konuşacağız. İlk adım attığımızda “ses ver” demiştik, bu sesi yükseltmek için çalışmaya devam edeceğiz. Bu yüzden tüm emekçileri bu toplantımıza davet ediyoruz.

Toplantı bilgileri şöyle: