Page 52 - Tourism Diary

TG KEŞİF ROTASI

“Sofya’ya bir bahar günü girdim, şekerim.
Ihlamur kokuyor doğduğun şehir.

Sofya’da ağaç duvardan önce, duvardan güzel.
Sofya’da ağaçla insan karışmış birbirine,
he kavak,
nerdeyse odaya girip
kırmızı kilime oturacak…

Sofya şehri, büyük mü?
Şehirler, gülüm, caddeleriyle değil,
anıtını diktiği şairleriyle büyük oluyor,
Sofya büyük bir şehir…”

izelerini büyük bir keyifle
okuyor bize tur rehberimiz
Ivaylo Hranov (Nam-ı diğer Ivo).
D“Sofya’dan” şirini 24 Mayıs 1957
yılında Varna’da yazan Nâzım Hikmet’in bu
güzel dizeleri Bulgaristan gezisi sonrası bile
şimdi hala kulağımda çınlıyor. Dolu Dolu beş
günlük bu seyahat bana başka bir ülkenin,
başka bir milletin ve tarihin başka bir
tarafını tüm çıplaklığıyla öğretiyor. Mesela
1980’lerde nüfus sayımı sırasında Pomaklar
(Müslümanlığı seçen fakat Türk olmayan
Bulgarlara verilen addır) Türk olarak
yazdırılmaya çalışılmış bu gerçekleşmeyince
Bulgarca’nın bir lehçesi olan Pomakça
konuştukları için Hristiyan olarak
yazdırılmak istenmişler. Birkaç deneyim
sonrası Pomaklar, gelen nüfus memurlarına
“Ben eskimo’yum” demeye başlamış. Böylece
Bulgaristan’da o zamandan beri bir köyün
nüfusu eskimo olarak kalmış. Azize Sofia Heykeli

52