Page 108 - Tourism Diary
P. 108

TDMAG ı ŞEHİR EFSANELERİ



        ve krala aktaracak olması sırasında, aşırı güce         devesi ile Çandarlı’ya gidiyormuş ve kötü nasiplerini
        sahip olacağını düşünen Zeus tarafından yıldırım        almışlar. Kalarga Tepesine sığınmak isteyen bir
        çarpması sağlanıp yok edilmiş. Asklepios, elindeki      bezirgân da taş olmaktan kurtulamamış. Bugünkü
        ilaç da yere döküldüğünden yerden her derde             Kalarga Tepesindeki kayaların oluşumuna vesile
        deva sarımsak yetişmiştir. Diğer elinde bulunan         olduğu da anlatılır.
        ölümsüzlük reçetenin küçük kısmı çalılara takılı        Kaynakça: Saim SAKAOĞLU: 101 Anadolu Efsanesi.
        olarak bulunmuştur ve üzerinde şu dize vardır:          Damla Yayınevi. S. 26 [Osman BAYATLI: Bergama’da
                                                                Efsaneler Âdetler. İstanbul, 1941 s. 28]
        “Ayağını sıcak tut, başını serin                        https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/izmir/
        Gönlünü ferah tut, düşünme derin”                       kulturatlasi/gelin-tasi-ve-dede-tepesi

        Hristiyanlık tarihinin İncil’de geçen ilk 7             Philemon ile Baukis (Bergama’da
        kiliselerinden biri; havra kısmı da bulunan Serapion  birleşik Ihlamur ve Çınar Ağacı)
        Tapınağından kiliseye dönüşen Kızıl Avlu’dur.           Ihlamur ve çınar ağacı anlamına gelen Anadolu İzmir
        5. yüzyılda Aziz Johannes’e (St. John) adanarak         söylencelerinden biridir. Mitolojik hikâyesi ise şöyledir:
        bazilikal planlı kiliseye dönüştürülmüş.
                                                                Eski Helen Tanrıları da insan kılığına bürünüp
        Gelin Taşı ve Dede Tepesi – İzmir                       halkın arasına karışabilirlerdi. Hayvanların hâkimi,
        (Bergama)                                               yolların, seyahatlerin, konukseverliğin, haberciliğin,
        Kaynarca denilen yerde bataklık bulunur.                diplomasinin, ticaretin, hırsızlığın, dilin, yazmanın,
        Toprak altı kaynakların olduğu bataklık sazlar ile      ikna etmenin, kurnazlığın, yarışmanın, astronomi ve
        örtülüdür. Verimli tarlaları, besili hayvanları olan    astrolojinin tanrıçası Hermes ile tanrılar tanrısı Zeus
        bir geçmişi vardır. Fakat bu zenginlik bir yandan       insani görünümde Frigya kentine gitmişler. Misafir
        değerlerin yitirilmesine neden olan yerlisi olmayan     olarak ahaliden evlerine alınmayı düşündüğünden
        işçilerin çalıştırılması ile ahlak bozulmuş. Ta ki Pir   her bir evin kapısı çalınmış olduğu halde kimse
        gelene kadar… Halka öğütler vermiş, fakat halk,         kapısını açmamış. Fakat biri hariç… Yoksul bir
        dinlemedikleri gibi altın ve gümüş dolu iki kuyunun     kulübede oturan Baukis ve Philemon adlarındaki
        arasına ekmek su vermeksizin hapsetmişler.              iki yaşlı buyur etmişler, yemek ikram etmişler,
        Yüreği iyi bir kız, Pir’e ekmek ve su vererek hayatta   misafirperverlik göstermişler. Şarap ikramına
        kalmasını sağlamış.                                     geldiğinde ise arka arkaya şarapları tüketen Zeus’un
                                                                devamlı içmesi Philemon ve Baukis’in dikkatlerini
        Gel zaman git zaman kızın düğününün olması              çekmiş, misafirlerinin tanrı olduklarını anlamışlar.
        esnasında bütün halk sarhoş olur. Geleneklere göre      İstekleri de bağışlayıcı olmaları yönünde olmuş.
        yeni evli gelinin köy yakınında bulunan kuyudan         Zeus onları tepeye çıkartıp köyün sular altında
        üç yudum su içirmek ve aynı kuyunun etrafında üç        kalmasını seyrettirdi. Köydeki tek gösterilen
        defa dolaştırmak gerekliymiş. Tam gelin su içeceği      misafirperverliği de ödüllendirerek istekleri soruldu.
        kuyuya geldiklerinde Pir karşılarına çıkar:             Yaşlı çift; birbirlerinden ayrılmamak ve aynı günde
                                                                ölmek istediklerini aktardılar. Dilekleri yerine geldi.
        “Durmadan arkamdan yürüyün, sakın arkanıza              Öldükten sonra gömüldükleri yerde ıhlamur ve çınar
        bakmayın. Yoksa hepiniz taş olursunuz!” der. Öyle       ağacı büyümüş, Bergama yöresinde yükseltilerde
        etkili olmuş ki ahali korkudan peşine takılmış.         birleşip ulu, özellikli bir gövdesi çınar, diğer gövdesi
        Arkalarında olan sesler gürültülü ve acı çığlıklar      ıhlamur eşsiz, tek ağaç olmuş.
        ile birlikteydi. Biri merak edince; evlerden            Kaynakça: https://www.cerezforum.com/konu/
        suların fışkırdığını, memleketi kara dumanların         izmir-efsaneleri.88797/
        bürüdüğünü görünce “yandım” diye kendisini yere
        atmış. Ne olduğunu anlamak için herkes arkalarına       Athena – Çeşme (Ildırı Erythra Antik
        bakmış ve Pîri'n sözünü dinlemedikleri için de taş      Kenti – Athena Tapınağı):
        kesilmiş. Kurtarmak istediği kızın taş kesilmesine      Yunan mitolojisinde Minerva adıyla anılan Athena
        çok üzülen Pîr, tepeye tırmanmış ve fazla gidemeden  savaş, akıl, bilim, sanat tanrısıdır. Athena Antik
        orada ruhunu teslim etmiş. Bu hadiseden sonra,          Dönem’de Erythrai (Ildırı) topraklarının koruyucusu
        kızın taş kesildiği yere Gelin Taşı, Pîr'in ruhunu      olarak kabul edilirdi. Ildırı tepesinde Athena Tapınağı
        teslim ettiği tepeye de Dede Tepesi adı verilmiş.  Bu   yer alır. Babası Kronos’u yenmesi ile Tanrılar Tanrısı
        söylenceye Katar Kayaları adının geldiği bir ekleme     gücü ele geçiren Zeus, bir gün aynı şeyin başına
        daha yapılmış: Aynı anda başka bir gelin ise katar      geleceğini bu olayın Metis’ten doğacak ikinci çocuğu

        108 TURIZMGUNLUGU.COM
   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113